COVİD-19 SALGIN HASTALIĞI VE ÇEK İBRAZI SÜRELERİ

Çek İbrazında Süre

Türk Ticaret Kanunu madde 796’ya göre “Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.”

Açıkça belirtildiği üzere Çek Hukukunda çekin düzenlenmesinin ardından ilgili bankaya ibrazı hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Hamil/Alacaklı süresi içerisinde çeki ilgili bankaya ibraz etmez ise banka süresinde olmayan ibraz nedeniyle ibraz edene ödeme yapamayacaktır. Yahut ilgili çek hesabı çek bedeli için yetersiz ise ve hukuken “karşılıksızdır” işlemi yapması gerekiyor ise bile çek süresinde ibraz edilmediği için banka bu işlemi yapmayacaktır. Zira bankanın süresinde ibraz edilmeyen çek bakımından süresindeymiş gibi işlem yapması hukuki ve cezai sorumluluğunu doğurmaktadır. Neticeten belirtmek gerekir ki Çek Hukukunda ibraz süresi hem hamil hem borçlu hem de banka bakımından ciddi önem arz etmektedir.

Korona Virüsün Çek İbrazına Etkisi

Bilindiği üzere ülkemizde ve dünyada salgın hastalık halini alan ve hayatın her alanını önemli derecede etkileyen COVİD-19 (Yeni Tip Korona Virüs) hastalığı sebebiyle bazı yaş aralıkları ve kronik hastalıklar için sokağa çıkma yasağı kabul edilmiştir. Bu durum ister istemez ticaret hayatında aktif rol oynayan birtakım insanları etkileyebilecek ve belki de sokağa çıkma yasağı sebebiyle kişi bankaya gidemediği için hamili olduğu çeki ilgili bankaya ibraz edemeyecektir. Bu durum alacaklının hem alacağını tahsil edememesine hem de çekin karşılıksız olma ihtimali karşısında yasal yollara başvuramamasına sebep olacaktır. Hukukumuzda elbette bu tür durumlara ilişkin yapılmış bir düzenleme mevcuttur. Türk Ticaret Kanunu madde 811’e göre;

“Kanunen belirli olan süreler içinde çekin ibrazı veya protesto edilmesi veya buna denk bir belirlemenin yapılması, bir devletin mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle gerçekleştirilememişse, bu işlemler için belirli olan süreler uzar.”

Ülkede salgın halini alan korona virüs hastalığının “mücbir sebep” niteliğinde olduğu tartışmasız bir gerçektir. Fakat yasa koyucu var olan bu düzenleme ile de kalmayarak bu mücbir sebebe ilişkin yargı faaliyetlerinde aksamaların ve hak kayıplarının önüne geçmek adına COVİD-19 virüsüne has bir düzenleme yoluna gitmiştir.

25.03.2020 tarih ve 7226 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun geçici m. 1 hükmü uyarınca “(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir”.

Anılı yasal düzenlemeye göre çek ibrazına ilişkin olarak açıkça “ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler” ifadesi kullanılmış olup bunun yanı sıra “bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler” ifadesi de açıkça çek ibrazına ilişkindir. Bu durum da göstermektedir ki yeni bir düzenleme yapılana dek 13/03/2020 tarihinden itibaren 30/04/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar çek ibrazına ilişkin yasal süre olan 10 günlük ve 1 aylık süre işlemeyecektir. Bu durumda salgın nedeniyle evinden dışarı çıkamayan hamil/alacaklı süre bakımından bir hak kaybı yaşamayacaktır.

Çek İbrazına İlişkin Süre Herkes Bakımından Durmuştur

İbraza ilişkin süre tamamen durduğu için sokağa çıkma yasağı kapsamında olmayan hamil bakımından da anılan yasa hükmü geçerlidir. Bu da şunu ifade etmektedir ki sokağa çıkması yasak olmayan, bankaya çek ibrazı için başvuruda bulunma imkanı olan hamil de bu süre içerisinde çek ibrazı işlemini gerçekleştiremeyecektir. Çünkü bu süreç içerisindeki çekler bakımından “çekin vadesi gelmemiş” gibi işlem görülmektedir. Neticeten Çek Kanunu geçici 3. maddesinin 5. fıkrasına göre “31/12/2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” Hükmü gereğince çekin vadesi gelmemiş kabul edilmektedir ve alacaklı/hamil çeki ibraz edemeyecektir.

Sürelere ilişkin olarak yapılan bu düzenleme alacaklıyı korumanın yanı sıra borçluyu da koruyacaktır. Hukuken çekin vadesi gelmemiş olduğu ve ibraz süresinin işlemediği kabul edildiğinden işlemeyen bu süre bakımından çeki düzenleyen borçlunun da herhangi bir ödeme sorumluluğu söz konusu değildir.

Sonuç olarak hayatımızın neredeyse her alanını etkileyen COVİD-19 salgın hastalığı sebebiyle yargı alanında hak kaybı yaşanmaması adına yapılan bu düzenleme yerinde olup dileğimiz hiç kimsenin herhangi hak kaybı yaşamaksızın bu süreci atlatmasıdır.

Av. Özge Fakçı

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN